Tordesillas Antlaşması dönemin deniz güçleri Portekiz ve İspanya arasında gerçekleşti. Cabo Verde Adaları'nı başlangıc noktası alarak, bu noktanın 370 fersah (1550 km) batısında Kuzey-Güney meridyeni çizildi. Çizgi, Avrupa'nın haricindeki dünyayı Portekiz ve İspanya'ya ait iki imtiyazli yarıya ayıran sınır kabul edildi. Sınırın batısında kalan keşfedilmiş ve keşfedilecek bütün bölgeler İspanya'ya aitti. Sınırın doğusunda kalan keşfedilmiş ve keşfedilecek bütün bölgeler ise Portekiz'e aitti. İspanya antlaşmayı 2 Temmuz 1494'de, Portekiz 5 Eylül 1494'de onayladı. Ancak iki ülke için de birer istisna vardır. Filipinler, İspanya'nın; Brezilya, Portekiz'indir.
Tordesillas Antlaşması sömürgeciliğin başlangıcı olarak tanımlanabilecek bir antlaşmadır. Bu antlaşmaya dayanarak sömürge faaliyetlerine vakit kaybetmeden başlanmış, conquistadorlar (fatihler) karşılarında hiçbir gücü tanımadan "İsa'nın koyunları" olarak tanımladıkları Hıristiyan olmayan halk ve toplulukları, Hıristiyanlaştırmak amacıyla (!) büyük bir talan ve kıyıma girişmişlerdir. Toprakları istila edilen yerliler ve sömürgeci güçler arasında kurulan eşitsiz ilişki, sömürgeciliğin genel resmini ortaya koymaktadır.
Dünya ikiye bölünmüştür ve güçlü olanlara sunulmuştur. Bu faaliyete dini bir karakter atfedilmiş, "Hıristiyanlaştırmaya gitmek" bir meşruiyet zemini olarak kendine yer bulmuştur. Sömürülen halklar barbar olarak görülmüştür, hatta insan bile olmadıkları öne sürülmüştür. Yerlilere yük hayvanı kadar bile değer vermemişlerdir. İkinci bir meşruiyet zemini olarak da onlara "uygarlık götürmek" şeklinde ifade edilebilir.